VATAN BORCU BİTER BİTMEZ ORDAYIM

KARAGÖZLÜM EFKARLANMA GÜL GAYRİ , VATAN BORCU BİTER BİTMEZ ORDAYUM

TARİHTE İSLAM ZAFERİNİN KRONOLOJİSİ (1. BÖLÜM)

TARİHTE İSLAM ZAFERİNİN KRONOLOJİSİ

(CHRONOLOGY of VICTORY IN THE HISTORY OF ISLAM)

ALEMLERİN RABBİ OLAN ALLAHU TEALAYA HAMD VE SENALAR OLSUN SALAT VE SELAM ALEMLERE RAHMET OLARAK GÖNDERİLEN YÜCE PRYGAMBERİMİZ MUHAMMED MUSTAFA SALLALLAHU ALEYHİ VESSELLEM EFENDİMİZİN ÜZERİNE OLSUN 

ALEMLERİN RABBİ OLAN ALLAH CELLE CELALUHÜ HAZRETİ ADEM ALEYHİSSELAM BABAMIZI YARATTIĞI VAKİT TÜM MELEKLERE EMRETMİŞTİR SECDE EDİN DİYE AMA ŞEYTAN (İBLİS ) GURULANARAK ALLAHU TEALANIN EMRİNİ YERİNE GETİRMEMİŞ VE LANETLENMİŞ OLARAK BULUNDUĞU MAKAMDAN KOVULMUŞTUR...VE ADEM ALEYHİSSELAM VE SOYUNDAN GELECEKLERE KIYAMETE KADAR DÜŞMAN OLDUĞUNU APAÇIK BİLDİRMİŞTİR...

FAKAT GALİP OLAN YALNIZCA ALEMLERİN RABBİ ALLAHU TEALADIR VE SONSUZA KADARDA GALİP OLACAK OLAN YALNIZCA ALLAHU TEALADIR 

BU YAZIMDA BÖLÜMLER HALİNDE İSLAMIN YANİ HAKİKATİN BATILIN KARŞISINDA HER ZAMAN GALİP OLACAĞININ GERÇEKLERİNİ AÇIKLAMAYA ÇALIŞACAĞIM VE Kur'ân-ı Kerim İLE BU GERÇEKLERİ DİLİM VE AKLIM ERDİĞİNCE YAZMAYA ÇALIŞACAĞIM BU YAZIMDA BİR ÇOK KAYNAK VE BELGELER OLACAKTIR MUTLAK HER ŞEYİN DOĞRUSUNU ALEMLERİN RABBİ OLAN ALLAHU TEALA BİLİR

--------------------------------------------------------------------------------------------------------

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

--------------------------------------------------------------------------------------------

• (Ey Habîbim!) Bir zaman Rabbin, meleklere: 'Şübhesiz ki ben, yeryüzünde (insanı)bir halîfe kılacak olanım' buyurmuştu; (melekler:) 'Orada fesad çıkaracak ve orada kanlar dökecek bir kimse mi kılacaksın? Hâlbuki biz, hamdin ile (seni) tesbîh ediyoruz ve seni takdîs ediyoruz' dediler. (Rabbin de onlara:) 'Sizin bilemeyeceğiniz şeyleri, şübhesiz ki ben bilirim!' buyurdu.Kur'ân-ı Kerim » BAKARA » 2/BAKARA-30
• Ve Âdem'e isimlerin hepsini öğretti, sonra onları meleklere gösterip: «Haydi davanızda sadıksanız bana şunları isimleriyle haber verin.» dedi.Kur'ân-ı Kerim » BAKARA » 2/BAKARA-31
• Melekler «Ya Rabbi, sen yücesin, bizim senin bize öğrettiklerin dışında hiçbir bilgimiz yoktur, hiç şüphesiz sen herşeyi bilirsin ve her yaptığın yerindedir» dediler.Kur'ân-ı Kerim » BAKARA » 2/BAKARA-32
• Allah, Adem'e «Ey Adem, bunlara o nesnelerin adlarını bildir» dedi. Adem, meleklere bütün nesnelerin isimlerini bildirince Allah, onlara «Ben size, 'göklerin ve yerin bütün gizliliklerini, ayrıca sizin bütün açığa vurduklarınız ve içinizde sakladıklarınızı bilirim' dememiş miydim?» dedi.Kur'ân-ı Kerim » BAKARA » 2/BAKARA-33
• Ve o vakit meleklere: «Adem için secde edin!» dedik, derhal secde ettiler. Ancak İblis dayattı, kibrine yediremedi, zaten o kafirlerden idi.Kur'ân-ı Kerim » BAKARA » 2/BAKARA-34
• Gerçek şu ki, önce sizi yarattık, sonra size şekil verdik, sonra da meleklere: «Adem'e secde edin!» dedik; hemen secde ettiler, ancak İblis secde edenlerden olmadı.Kur'ân-ı Kerim » A'RÂF » 7/A'RÂF-11
• Allah İblis'e Secde etmeni emrettiğimde seni secde etmekten alıkoyan ne oldu? dedi. O da «Ben ondan üstünüm, beni ateşten, onu ise çamurdan yarattın» dedi.Kur'ân-ı Kerim » A'RÂF » 7/A'RÂF-12
• Allah ona o halde in oradan, orada büyüklük taslamak haddine düşmedi. Çık dışarı, sen alçağın birisin, dedi.Kur'ân-ı Kerim » A'RÂF » 7/A'RÂF-13
• İblis, «Bana insanların tekrar dirilecekleri güne kadar mühlet ver» dedi.Kur'ân-ı Kerim » A'RÂF » 7/A'RÂF-14
• Allah «Sen mühlet verilenlerden birisin» dedi.Kur'ân-ı Kerim » A'RÂF » 7/A'RÂF-15
• «Öyleyse, dedi, beni azdırmana karşılık, and içerim ki, ben de onlar(ı saptırmak) için senin doğru yolunun üstüne oturacağım.»Kur'ân-ı Kerim » A'RÂF » 7/A'RÂF-16
• «Sonra (onların) önlerinden arkalarından, sağlarından sollarından onlara sokulacağım ve sen, çoklarını şükredenlerden, bulmayacaksın.»Kur'ân-ı Kerim » A'RÂF » 7/A'RÂF-17
• Allah) buyurdu: «Haydi, sen, yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan çık. And olsun ki, onlardan sana kim uyarsa, (bilin ki) sizin hepinizden (derleyip) cehennemi dolduracağım.»Kur'ân-ı Kerim » A'RÂF » 7/A'RÂF-18
• (Sonra Allah, Âdem'e hitab etti): «Ey Âdem! Sen ve eşin cennette durun, dilediğiniz yerden yeyin; fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz.»Kur'ân-ı Kerim » A'RÂF » 7/A'RÂF-19
• Dedik ki; «Ey Adem, sen ve eşin Cennete yerleşiniz, oranın yiyeceklerinden istediğinizi bolbol yiyiniz, fakat şu ağaca yanaşmayınız, yoksa zalimlerden olursunuz.»Kur'ân-ı Kerim » BAKARA » 2/BAKARA-35
• Bunun üzerine şeytan onları(n ayağını) oradan kaydırdı, içinde bulundukları (cennet yurdu)ndan çıkardı. Biz de: «Birbirinize düşman olarak inin, orada belirli bir vakte kadar sizin için bir karar yeri ve bir nasib vardır.» dedik.Kur'ân-ı Kerim » BAKARA » 2/BAKARA-36
• Derken şeytan, kendilerine örtülmüş olan ayıp yerlerini açmak için ikisine de vesvese verdi ve: «Rabbiniz size bu ağacı yalnızca birer melek olmamanız yahut ölümsüzlüğe kavuşmamanız için yasak etti.» dedi.Kur'ân-ı Kerim » A'RÂF » 7/A'RÂF-20
• Ve: «Ben gerçekten sizin iyiliğinizi isteyenlerdenim.» diye ikisine de yemin etti.Kur'ân-ı Kerim » A'RÂF » 7/A'RÂF-21
• Dedik ki: «Hepiniz oradan inin!» Sonra Benden size ne zaman bir yol gösterici gelir de kim o yol göstericinin izince giderse, onlara bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.Kur'ân-ı Kerim » BAKARA » 2/BAKARA-38
• Böylece onları aldatarak aşağı sarkıttı (önceki mevkilerinden indirdi). Ağacı(n meyvesini) tadınca, çirkin yerleri kendilerine göründü ve cennet yapraklarını üst üste yamayıp üzerlerini örtmeğe başladılar. Rableri onlara seslendi: «Ben sizi o ağaçtan men etmedim mi ve şeytan size apaçık düşmandır, demedim mi?»Kur'ân-ı Kerim » A'RÂF » 7/A'RÂF-22
• Allah dedi ki, «Oradan aşağıya ininiz, şeytan ile siz birbirinizin düşmanısınız, sizler belirli bir süre yeryüzünde barınacak geçineceksiniz.»Kur'ân-ı Kerim » A'RÂF » 7/A'RÂF-24
• Dediler ki: «Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize rahmetinle muamele etmezsen muhakkak ziyana uğrayacaklardan oluruz!»Kur'ân-ı Kerim » A'RÂF » 7/A'RÂF-23
• Bu ara Adem Rabbinden bir takım kelimeler belleyip O'na yalvardı. O da tevbesini kabul buyurup ona yine baktı. Gerçekten tevbeyi çok kabul eden ve çok merhamet eden ancak O'dur!Kur'ân-ı Kerim » BAKARA » 2/BAKARA-37

------------------------------------------------------------------------------------------

YAHUDİ TERÖR ÖRGÜTÜ İSRAİL (Jewish terrorist organization:israel)

YAHUDİ TERÖR ÖRGÜTÜ İSRAİL (Jewish terrorist organization:israel)
YEHODA , HAZRETİ YAKUP PEYGAMBERİN OĞULLARINDAN BİRİSİDİR, HAZRETİ YUSUF PEYGAMBERİ ÖLDÜRMEYE KAST ETMİŞ VE DİĞER KARDEŞLERİNİN ISRARI ÜZERİNE ONU KUYUYA ATMIŞTIR VE ALLAHU TEALANIN PEYGAMBERİNE EZİYET DÜŞMANLIK ETMİŞ KİN GÜTMÜŞ BİR KİŞİDİR HER NE KADAR YUSUF PEYGAMBERİN ÖNÜNDE EĞİLSEDE İÇİNDEN KİN DÜŞMANLIK HASET BESLEYEN BİR KİŞİDİR...İSRAİLOĞULLARI LANETLENMİŞ BİR MİLLETTİR ÇÜNKÜ ALLAHU TEALANIN YERYÜZÜNE İNDİRMİŞ OLDUĞU VE GÖNDERMİŞ OLDUĞU KUTLU ELÇİLERİNE HEP BİR DÜŞMANLIK VE KİN İÇİNDEDİR
VE BU LANETLİ MİLLET YUSUF PEYGAMBERİN YOLUNDAN DEĞİLDE ONA KİN GÜDEN BİR KİŞİNİN YOLUNDAN GİTMİŞTİR YAHODA...
EĞER İSRAİLOĞULLARI YUSUF PEYGAMBERİ GÖNÜLDEN SEVSELERDİ İSRAİLOĞULLARINA YUSUFİ DERLERDİ AMA ONLAR YAHODA YI SEVDİKLERİ VE ONUN YOLUNDAN GİTTİKLERİ İÇİN YAHUDİ (YAHODAYI SEVENLER) OLARAK ADLANDIRLMIŞLARDIR...DİYECEK OLDUĞUM EN BÜYÜK TERÖR ÖRGÜTÜ FİNANSÇISI VE DESTEKÇİSİ ORTADOĞUDAKİ EĞİTMENİ İSRAİLOĞULLARI NIN YAHUDİLER YANİ İSRAİLDİR ....ORTADOĞUNUN ÇIBAN BAŞI FİTNECİSİ İSRAİLDİR DÜNYANIN KANINI EMEN BİR SÜLÜKTÜR ONLAR BİR DEVLET DEĞİL DÜNYANIN SAYILI TERÖR ÖRGÜTLERİNİN EN BAŞINDA YAZILMASI GEREKEN İSİMDİR ...
BUNU HİÇ BİR MEDYA YAZAMAZ ÇİZEMEZ ÇÜNKÜ MEDYANIN BİR ÇOĞU YAHUDİLERİNDİR İŞİN İÇİNDE PARA VARSA ORADA YAHUDİLER VARDIR BİR YERDE ÇOK PARA VARSA ORADA YAHUDİ VARDIR...

SEVDİĞİMİN KURBANIYIM

Aşk yolunda kaybolmuşum çıkar. 
Yolum yok benim sevdiğimin. 

Kurbanıyım buymuş benim kaderim. 
Sevmemek elde olsa severmiydim. 

Aşk denilen ateşte yanarmıydım. 
Sevmemek elde olsa severmiydim. 

Aşk denilen ateşte yanarmıydım. 
İsyan etmek içten değil ömrüme. 

Acıyorum ümidim yok yok yarına. 
Hergün çile çekiyorum ne günahım. 

Vardı benim seni sevmekten başka. 
Bile bile ömür verdim sonu olmayan. 

Aşka sevmemek elde olsa severmiydim. 
Aşk denilen ateşte yanarmıydım. 

Sevmemek elde olsa severmiydim. 
Aşk denilen ateşte yanarmıydım.

ÖLÜM YOKTUR AŞIKLARA

Gerçeği bilerek ölen aşılar, sevgilinin huzurunda şeker gibi erirler,

Tatlı tatlı ölürler

Bir başka şive ile ölürler hasılı Elest hitabından sonsuzluk şarabı içenler…

Melekler kıskanırken güzelliklerini, adem oğulları gibi ölmezler onlar

Sen aslanlar da köpekler gibi kapının dışında mı ölürler sanırsın?

Yolculukta ölen aşıkları karşılamaya padişah çıkar

Onlar ölmezler, gaip gözlerini açarlar

Aşık olmayanlarsa kör ve sağır can verir giderler

O ay yüzlünün ayak ucunda solar aşıklar

Güneş gibi apaydın olurlar

Birbirlerinin canına can kesilenler, birbirlerinin aşkı ile ölürler.

Ciğerlerinde aşk suyu…

Su gibi ölürler

Aşıklar gökyüzüne kanat açarlar

Münkirlerse cehennemin dibinde geberip giderler

Geceleri sevgilinin derdi ile korkusu ile uyuyamayanlar

korkusuzca huzur içinde ölürler…

Burada ota tapan öküzlerse eşek gibi çürür giderler

Sevgilinin bakışına kapılanlar, güle oynaya feda ederler kendilerini o bakışa

Padişah onları kucağına alır bağrına basar

O bakışa kul köle olan, hor hakir bir halde ölmez

Mustafa’yı arayanlar Ömer gibi Ebu Bekir gibi ölürler…

Ölüm yoktur aşıklara...

Ben bu sözleri öylesine söyledim.

Ey şems! Padişahım! Seni inkar eden ölmez

Sadece gerçeği bilmeyen kapkara kalbi ile kapkara gider

MEVLANA CELALEDDİN-İ RUMİ (DİVAN-I KEBİR)

BUGÜN AHMED BENİM

Bugün AHMED benim,

Ama dünkü Ahmed değil.!

Bugün Anka benim,

Ama yemle beslenen kuşcağız değil.

“Enel hak” kadehiyle bir yudum içen, sızdı tanrılık şarabından;

Şişelerle, küplerle içtim ben, yine sızmadım.

Ben sultanların aradığı sultan,

Ben hacetler kıblesiyim.

Gönlün kıblesiyim ben

Ben Cuma mescidi değilim;

İnsanlık mescidiyim ben

Ben saf aynayım, sırrım dökülmemiş, paslanmamışım.

Ben kin dolu bir gönül değilim, Tur-i Sina’nın gönlüyüm ben

Üzüm sarhoşluğu değil benim sarhoşluğum,

Benim sarhoşluğumun sonu yok

Tarhana çorbası içmem ben,
Can yemeği yerim; içerim can şerbeti.

İşte sararttı seni bir gümüş bedenlinin özlemi,
altın haline geldin artık.
Sen altına âşıksın,
altın benim rengime âşık.

Gönlü saf sufiyim ben,
Benim tekkem alem;
medresem dünya benim,
Değilim abalı sufilerden.

İster yakarış eri ol sen, meyhane eri istersen;

Bundan sanki ne çıkar?

Yok Cumartesi imiş, yok Cuma imiş, bence ne farkı var?

Gerçeğin tadını alan er,
Ne altına aldırış eder,
Ne kalender tacına bakar.
Ne tasası vardır, ne kini.

Ey Tebrizli hak Şemsi,

Yüzünü göstermeseydin sen,

Yoksul çaresiz kalırdı kulun,

Ne gönlü olurdu, ne dini..

Mevlâna Celâleddin-î Rûmi

İSYAN ETMİŞİM (AYA ÖFKELENMİŞİM BEN)

İSYAN ETMİŞİM

Aya öfkelenmişim ben, 

işte böyle kapkaranlık bir gece olmuşum. 

Padişaha kızmışım, 

çırılçıplak bir yoksul olmuşum. 

Güzeller sıltanı gel demiş, 

evine çağırmış beni. 

Ben bir yolunu bulmuşum, 

yola baş kaldırmışım. 

Sevgilim baş çeker, naz ederse, 

gamlara atar, kararsız korsa beni, 

bir kez olsun ah demem, inad için. 

Ah'a da kızmışım ben. 

Bir bakarsın altınla aldatırlar beni o. 

Bir bakarsın şanla şerefle aldatırlar beni. 

Oysa altın falan istemiş değilim ondan, 

şanla şerefe hele çoktan boş vermişim. 

Ben bir demirim, 

mıknatıstan kaçıyorum. 

Bir saman çöpüyüm ben, 

mıknatıslara yan çizmişim. 

Ben öyle bir zerreyim ki, 

bütün âleme isyan etmişim. 

Havaya, toprağa isyan etmişim, 

Ateşe, suya isyan etmişim. 

Altı yöne isyan etmişim. 

Beş duyuya isyan etmişim. 

Hava, toprak, ateş, su da neymiş ki, 

altı yön de neymiş, 

beş duyu da ne. 

Benim için hiç bir şey umurumda değil.

MEVLANA CELALEDDİN-İ RUMİ

Fatiha Suresi (ELHAMDÜLİLLAHİ RABBİL ALEMİN)

FATİHA SURESİ

1. 
   بسم الله الرحمن الرحيم
   Bismillāhirahmānirahīm
   Rahmân ve Rahîm olan Allah ın adıyla.
2. 
   الحمد لله رب العلمين
   Elhamdü lillâhi rabbil'alemin.
   Hamd âlemlerin Rabbi,olan Allah için dir.
3. 
   الرحمن الرحيم
   Errahmânir'rahim.
   o Rahmân ve Rahimdir
4. 
   ملك يوم الدين
   Mâliki yevmiddin.
   Din gününün ,sahibidir.
5. 
   اياك نعبد واياك نستعين
   İyyâke na'budü ve iyyâke neste'în,
   Ancak sana kulluk ederiz ve ancak senden yardım dileriz.
6. 
   اهدنا الصرط المستقيم
   İhdinessırâtel müstakîm.
   Bizi doğru isteyenin yol(un)a hidayet eyle.
7.      صرط الذين انعمت عليهم غير المغضوب عليهم ولا الضالين

Sırâtallezîne en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn.Kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; gazaba uğramışların ve o sapmışların yoluna değil.

Manası itibariyle Fâtiha, en büyük dua ve münâcâttır. Kur'an'ın ihtiva ettiği esaslar ana hatlarıyla Fâtiha'da vardır. Fâtiha'da, övgüye ve ibadete lâyık tek Allah'ın varlığı, O'nun hakimiyeti, kulluğun yalnız Allah'a yapılacağı, yardımın yalnızca Allah'tan geldiği, doğru yola varmanın da doğru yoldan sapmanın da Allah'ın iradesine dayandığı, hayrı ve şerri yaratanın Allah olduğu hususları ifade edilmiştir. Ayrıca bu surede Allah'ın "rabb", "rahman" ve "rahim" gibi yüce sıfatlarından da bahsedilmektedir. Rab; terbiye eden, besleyip büyüten, istediği şekle sokan, kullarına "yap, yapma!" diye tekliflerde bulunan, bazen sevindiren, bazen korkutan ve yavaş yavaş yetiştirip kemâle erdiren demektir.

DERİN DEVLET

Derin devlet

devlet işleyiş mekanizmasını illegal olarak devletin kurum ve kuruluşlarının üzerinde olan bir çeteleşme ve buna karşı yine devlet içinde kurulan illegal yapılar devlet içinde var olan iktidarı düşürmeye yönelik var olan hükümeti haraca bağlama sistemidir ve derin devlet gizli yapılanma pc de bulunan truva atı gibidir gün gelince ortaya çıkar ve devlete zarar verir...

DİNİMİZİN GÜZELLİKLERİ NAMAZ İÇİN ABDEST ALMAK

   İSLAM DİNİNDE İBADETİN ÖZÜ NAMAZDIR; NAMAZ KILMAK İÇİN ÖNCE TEMİZLENMEK GEREK ÖNCE NAMAZ KILMAK İÇİN KİMSENİN KENDİNİN TEMİZLENMESİ GEREKLİDİR,

   GUSL GEREKTİRİYORSA GUSL (BOY ABDESTİ) ALMAK GEREKİR 

DÖRT MEZHEBE GÖRE GUSL (BOY ABDESTİ) NİN FARZI

1. Ebû Hanîfe (Ebû Hanîfetu'l-Nu’man-Nu’man İbn-i Sâbit) İmâm-ı Â’zam Ebû Hanîfe HAZRETLERİNİN MEZHEBİNDE

• Ağzın içini yıkamak (Gargara yapmak dişleri temizlemek)
• Burnun içini yıkamak(Genize kadar su çekip yıkamak)
• Bedenin her yerini yıkamak. (Göbek içini, bıyık, kaş ve sakalı ve altlarındaki derileri ve baştaki saçları yıkamak farzdır. Gözleri ve kapalı küpe deliğini yıkamak gerekmez.)

1. ------------------------------------------------------------------------------------------
2. Mâlikî Adını kurucusu olan İmam Malik'ten alır (Malikilik mezhebi; Fas, Cezayir, Tunus, Sudan gibi bazı Afrika ülkelerinde yayılarak varlığı günümüze kadar gelmiştir. Daha çok Berberiler'in yaşadığı bölgelerde ve Afrika'da yaygındır.) 

• Niyet Etmek
• Bedenin her yerini yıkamak
• Delk (Abdest ve gusülde yıkanan uzuvların ovulması, abdestin sünnetlerindendir. Malikîlere göre gusülde uzuvları ovalamak farzdır.)
• Muvalat (Abdest alırken her uzvu ardı ardınca yıkamaktır)
• Saçları hilâllemek
• --------------------------------------------------------------------------------------------

1. Şafii mezhebi (İmam-ı Şafiî' nin (Hicri 150 (MS 767)

• Niyet Etmek
• Bedenin her yerini yıkamak. (Bazı kitaplarda, Şafii’de guslün farzı üçtür deniyor. Bedendeki necaseti temizlemeyi de ekliyorlar. Beden yıkanınca, necaset de temizlenmiş olacağı için, guslün farzına iki denmesinin mahzuru olmaz.)
• -------------------------------------------------------------------------------------------------------------

1. Hanbeli mezhebi (Ahmed bin Hanbel 164/780 yılında Bağdad'ta doğdu. 241/855'te yine orada vefat etti)

• Guslün farzı birdir, bu da bütün vücudu yıkamaktır. Bu, guslün rüknüdür. Yani guslün içindeki farzdır. Gusle başlarken, niyet etmek ve Besmele çekmek de farzdır. Ağzın ve burnun içi, bedenin dışı sayıldığı için, buraları da yıkamak farzdır. Bunlar da ilave edince, guslün farzı 5 oluyor:
• Niyet etmek
• Besmele çekmek
• Bedenin her yerini yıkamak
• Ağzın içini yıkamak
• Burnun içini yıkamak
• -------------------------------------------------------------------------------------------------------------

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM (بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ)

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ

                                   BİSMİLLAHİRRAHAMNİRRAHİM,

                          RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH CELLE CELALÜHÜ NUN ADIYLA.

     Bismillâh her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız. Bil ey nefsim! Şu mübârek kelime İslâm nişanı olduğu gibi, bütün mevcudâtın lisân-ı haliyle vird-i zebânıdır. Bismillâh ne büyük tükenmez bir kuvvet, ne çok bitmez bir bereket olduğunu anlamak istersen, şu temsilî hikâyeciğe bak, dinle. Şöyle ki:
Bedevî Arab çöllerinde seyahat eden adama gerektir ki, bir kabîle reisinin ismini alsın ve himâyesine girsin -tâ şakîlerin şerrinden kurtulup, hâcâtını tedârik edebilsin. Yoksa, tek başıyla, hadsiz düşman ve ihtiyacâtına karşı perişan olacaktır.

1. Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
2. Ve sâdece Ondan yardım dileriz.
3. Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Efendimiz Muhammed’e (a.s.m.), onun bütün âl ve asâbına salât ve selâm olsun.

   Kur'an-ı Kerim dilinde Rahman sıfat-ismi de Allah'a mahsustur, başka hiçbir varlık İçin kullanılmamıştır. Rahman "en uzak geçmişe doğru bütün yaratılmışlara son­suz ve sınırsız lütuf, ihsan, rahmet bahşeden" demektir. Rahman,rahmetiyle mu­amele ederken buna mazhar olan varlığın hak etmesine, lâyık olmasına bakmaz, bu sıfatın tecellisi yağmur gibi her şeyin üzerine yağar, güneş gibi her şeyi ısıtır ve aydınlatır.

   Rahim "çok merhametli, rahmeti bol" demek olup bu sıfatla kullar da nite­lenebilir. Allah'ın rahîm sıfat-ismi O'nun, daha ziyade kullarının gelecekte elde etmek üzere hak ettikleri, lâyık oldukları sınırsız rahmetini, lütuf ve merhametini ifade etmektedir. "Esirgemek" ve "bağışlamak" bu sonsuz, engin ve etkisi çeşitli rahmetin ancak bir parçası, etkilerinin yalnızca bir çeşididir. 

   Kur'an-ı Kerim de 114 yerde Bismillahirrahmanirrahim vardır 113 ü süre başlangıçlarında sadece Tevbe suresinin başlangıcında yoktur, Her surenin başında zikredilen besmelenin ayet olup olmadığı hususunda ise ihtilâf edilmiştir.

Besmele Kuranı Kerimde Neml suresinde geçen bir ayettir.
(Neml 30. ayeti kerime) 

İnnehu min suleymane ve innehu bismillahirrahmanirrahîm. 

Fatiha suresinin başında okunan besmelenin ayet mi olduğu konusunda muhtelif görüşler vardır;

Ebû Davud'un ibn Abbâs'tan rivayetine göre: "ResulAllah (s.a.v.), kendisine "Bismillahirrahmanirrahim" ininceye dek bir sûreyi diğerinden ayırmayı veya bir rivayete göre surenin bittiğini bilmezdi.(1)" Ümmü Seleme'nin de "ResulAllah (s.a.v)in, besmeleyi Fâtiha'dan bîr âyet olarak okuduğunu söylediği rivayet edilir.(2) Ebû Hüreyre'nin rivayetinde ise ResulAllah (s.a.v): "Fâtiha'yı okuduğunuz zaman 'bismillâhirrahmânirrahîm'i de okuyunuz. Çünkü Fatiha Kur'ân'ın anası, Kitabın anası, yedişerli iki (es~Seb'u'l-mesâni)dir. Bismillâhîrrahmânirrahîm de onun âyetlerinden biridir." demiştir.(3)"

Yine bu hadisleri sahih kabul eden görüş besmele sadece Fatiha suresi ve dolayısıyla da Mushaf'ın ilk ayetidir. Çünkü bu sayede surenin ayet sayısı yediye tamamlanır ve Hicr suresi 87. ayetteki ifade tasdik edilir:

"andolsun ki, biz sana tekrarlanan yedi ayeti ve yüce Kur'an'ı verdik" (Hicr, 87).

Nitekim Fatiha besmele ile birlikte yedi ayettir, her namaz rekatında tekrarlanır ve ikişerli bir zincir oluşur. Bununla birlikte cemaat ile birlikte namaz kılınırken imam besmeleyi içinden okur, ancak Fatiha Suresi'nin diğer altı ayetini sesli okur. 

HER ŞEYİN DOĞRUSUNU YALNIZCA ALLAH CELLE CELALÜHÜ BİLİR

Teşkilât-ı Mahsusa

Teşkilât-ı Mahsusa

Bu teşkilat ittihat ve terakki cemiyeti bünyesinde Enver Paşaya bağlı gizli bir yapılanma olarak kurulmuştur.İttihat Terakkinin Türkçü ve İslamcı görüşleri doğrultusunda iç ve dış istihbarat ve ülke içinde ve dışında suikastler ve gizli operasyonlar yapmıştır. Çeşitli tanık ifadelerine göre 1911 yıllarında etkin bir yapılanmadır. 

5 Ağustos 1914 te Harbiye Nezaretine bağlı resmi bir örgüte dönüştürülmüştür 8 Ekim 1918 Tarihinde İttihat ve Terakki Cemiyetinin mevcut hükümet' ten ayrılması ile birlikte Teşkilât-ı Mahsusa resmen tasfiye edilmiştir ...

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Teşkilât-ı Mahsusa 

Aslında sadece bir başlangıçtı....

Türk dünyası nın sadece bilinen efsane yüzü aslında vatansever olmak için bir kimlik ,bir koltuk yada bir makam sevdasında olmayan kimselerin tek ülküsü 

Kızılelma ülküsü vatanını sevmek için bir makama bir mevkiye yada bir kimliğe ihtiyaç duymazsın sadece sersin toprağında yetiştiğin huzur bulduğun bir vatan tabiki her zaman düşmanlar senin hzuur bulmanı, rahat yaşantını istemeyecekler kadar canilerdir ,

düşmanlar 4 bir yandan saldırıda her zaman bulunacaklar , hem içerden hem dışardan bu saldırıların ardı arkası kesilmeyecek, 

yeni yetme gençleri TV, RADYO, BİLGİSAYAR ve benzeri

materyallerle etkileyecekler bunun yanında hep alternatif sunacaklar, zamanında bu ülkeye tv girdiğinde amaç önce var olan dini karalamak, sonra aileye içki ve kumar sokmak bunun yanında entrika yani tv dizileri yayınlamak bu ülkede dallas, yalan rüzgarı, hayat ağacı gibi diziler aile içine girerek aileyi yavaş yavaş parçalamıştır, ve görsel yayın dergi zamanında bu ülkenin gençlerine gazete bayilerinde açık saçık mecmualar dağıttılar güzellik yarışmaları yaptılar ve bu düşmanlarımızın eline geçmiş en büyük kozlardan biriydi nefs...

Sözün özü odurki bu tür ülkeyi felaket senaryolarına sürükleyecek kitle ve oluşumların yayın yapmasına izin vermemek hiç değilse bu tür şeylerin aileye ve topluma zarar verebileceğini her kese yaymak çünkü gün geçtikçe durum dahada vahim bir hal alıyor sadece istihbarat servisimiz, emniyet güçlerimiz ve güvenlik güçlerimiz bu tür karşı eylemlere karşı koymakta yetersiz kalabilmekte o nedenle her vatan sever gibi elimizden gelebildiğince yardımcı olabilmek ,

unutulmamalıdırki bizim atalarımız için imkansız diye bir durum söz konusu olmamıştır ...

şimdi nerden nereye geldi bu konu diye düşünebilirisniz ama durum bu kadar dallı budaklı bir hal de 

bu şekilde örnek verebiliriz 

bir internet arama sitesinde bir araştırma yaparken en ilk aramış olduğunuz konu ile en son baktığınız konu arasında hiç bir bağlantı olmayacaktır bu istihbarati konuda bu şekildedir ama istihbarat için hiç bir bilgi değersiz ve boş değildir her kelimenin her sözün içinde mutlaka şifreler ve çok büyük haberler gizlidir o nedenle gazete , dergi,tv yayınlarındaki açık oturumlarda verilmek istenen gizli bir mesaj vardır aslında ...

ABD VE ALMANYA NIN GİZLİ SERVİSLERİ HAKKINDA UFAK BİR BİLGİ

   Dünyadaki her devletin kendine uygun bir istihbarat servisi vardır , devlet kategorisinde sayılmayanların ise istihbarat örgütlerine terörizim hakimdir, ve terorist gruplar tarafından haber alma birimi faaliyet gösterirler yada başka bir gizli servis tarafından desteklenir buda ülke içindeki istikrarı zayıflatmaya yönelik faaliyetlerde bulundurmaya yönelik maddi dolaylı yollardan maddi destek sağlamak yani kuzu postu giymiş çakallardır şimdi dünya üzerindeki istihbarat servislerini tanımaya çalışalım:

1. ABD (USA):Central Intelligence Agency (CIA) (Merkezi İstihbarat Teşkilatı ) Kendi içinde hücre biçimi çalışan bir sistem dünyanın en ücra yerlerine kadar uzanır ummadığın taş baş yarar misalidir ...
2. ALMANYA (GERMANY):The BundesNachrichtenDienst (BND) (Alman İstihbarat Teşkilatı) hücre biçimi merkezi yapılanma bu teşkilatın temeli Gestepo (CASCOPE) bu gestepo terörü almanların nazileri dayanmaktadır soğuk savaş yıllarında ülke içi kaos oyunlarını sokaklarda dehşet saçan bir terör grubudur asıl hedefi  sarışın ırk modelidir ve temeli hitlerdir en çok cıa kadar dikkat edilmesi gereken bir teşkilattır.

İSTİHBARAT TEŞKİLATLARI VE İŞLEYİŞ MEKANİZMALARI

   ECHELON (KOCA KULAK,BÜYÜK KULAK)
Yakın zamanda Google, Nasa, Yandex, Yahoo ve benzeri bilindik şirketler bu şirketler her ne kadar dış görünüşü iyi görünselerde iç görünüşünden dolayı hepsi birer avcıdır aslında biz kullanıcılar internette sörf yaparken ava çıkmışken avlanırız aslında , dünyada iki tane servis sağlayıcı bilinen server vardır, avrupanıyı takip eden servisin serveri kanada dadır,asyayı takip eden server ise çin halk cumhuriyetindedir, tabiki askeri yazışmaları yedekleyen sistemler kapalı devredir ve kriptoludur...
   Ülkeler bir birine güç gösterisinde bulunmak için uzaya uydu gönderirler, bu uydular Tv, Telekomünikasyon, Meteoroloji, Gps, uzay boşluğunu kameraya alma kaydetme ve benzeri nitelikleri taşıyan uydular, devletlerin haber alma servislerinde kullandıkları personel kadar uydularda önemlidir bu uydularla ilgili haber alma servislerine özel yapılan programlarla birlikte takip, dinleme , görüntü kaydı yapma gibi bir çok stratejik bilgilere ulaşmak için kullanılır, 
   Satranç misali düşmanının yada dostunun hamlesini çok önceden bilip o hamleye göre hamle yaparak önde olmak ve hep yönetici ve yönlendirici olmak bir toplumu elde tutmak için ve yönlendirmek için büyük bir etkendir, günümüzde topluımsal bir eylemlere bakarsak toplumu kaosa sürüklemiş kimseler ülkeleri bölmek isteyen gizli servis personelleridir, gizli servislerin çalışma sistemi karşındakini istediğiniz doğrultu ve amaçlarda yönlendirmek için kullanılacak bir lider seçmek tabiki bunu dolaylı yoldan yaparlar yani bir toplumsal olayı ülke zaralarına kullanmak isteyen gizli servis personelleri o toplumu yıkacak yönlendirecek kimseyi çok önceden bulup dolaylı yoldan destyeklemek, ve gerekli zemini hazırlamaktır, nitekim günümüzde sanatçı diye geçinen kimselerin çoğu Amerikaya karşı çıkmış ama Amerikadan daire almış orada yaşamaya başlamıştır, ingilizlere karşı çıkıp londrada ev kiralayıp yaşamak gibi...
   sözün özü şudurki toplumsal olayları kullanıp ülkelerdeki devletleri yıkan bir sistem oluşturulmakta Arabistanlı lawrance (Lawrence of Arabia) gerçek adı, Thomas Edward Lawrence ingiliz subayı casus arkeolog islam düşmanı bir kimse ve hazırda bu insanın izinden giden bir çok kimse bulunmaktadır, ve her ülkenin karışıklıklarında mutlaka bir tane lawrance vardır...

İSTİHBARAT TEŞKİLATLARI

   İstihbarat Teşkilatları, dünya üzerinde bir çok ülkenin irili ufaklı haber alma ağı mevcuttur ,yalnız işleyişleri konuma ve stratejik yapıya göre değişiklik gösterirler, bunlar genel bilindik çalışma prensipleridir...
   İstihbarat (Haber Alma) sürekli kullanılır, çünkü devletler ne tavla oynarlar neden kumar devlet sadece satranç oynar, dikkatini çekmek istediğim konu ise ingiltere'dir nedei ise mısıra kökenleri firavunluk'a dayanır ABD (USA) diye bir ülke var ama Amerikanca diye bir dil yok Amerikan İngilizcesi var aslında dolar dünya üzerinde sadece petrole dayanır bir para birimi oysaki her ülkedeki merkez bankası kendi ülkesinde ne kadar parası var ise kasasında o kadar altın bulundurmak durumunda yoksa ülke batar...
   İsviçre , neden herkesin bu ülkede hesabı var? yada neden her para liderlerinin bu ülkede hesabı var? nedeni ise çok basit isviçre konum ve sratejik olarak hiç bir ülkenin ne etlisine nede sütlüsüne karışan bir ülkedir, zamanında swatch saatleri ve çakısı vardı ama teknolojisini ingiltere kurdu...
   Dünya üzerinde müslümanlar zulüm altında , neden? çünkü müslümanların yaşamış oldukları yerler çok değerli yer altı kaynakları bakımından elmas,bor,altın,osmiyum,uranyum,petrol,kırmızı civa, ve benzeri değerli kimyasallar o nedenle ister ingiltere olsun ister yahudiler olsun gözleri hep bu topraklarda ve olmayada devam edecek o nedenle haber alma servisleri hep planlar yapmaktadır bu planların hepsi 5-10 yıllık değil 500-1000 yıllık projeler o nedenle dikkatli olmak lazım her habere her yoruma her şeye aldanmaka lazım korkunun olduğu yerde huzursuzluk ver kaos çıkar buda ülkeler çok ciddi anlamda zaralar vermektedir...

karadayı 73. bölüm

karadayı 73. bölüm özeti

Gazeteye doğru emin adımlarla ilerleyen Mahir, Mehmet Saim'in tuzağına düşmek üzeredir. Mehmet Saim ise evinde keyifle gelecek güzel haberleri beklemektedir. Ona göre kusursuz planı işleyecek ve Mahir, Sinan'ı öldürmek suçundan hapse girecektir fakat aniden evine gelen misafirle beyninden vurulmuşa döner. Mahir gazeteye gitmek yerine Mehmet Saim'in kapısını çalmayı tercih etmiştir. Üstelik Sinan ölmemiş, yaralı vaziyette hastaneye kaldırılmıştır.
Sinan'ın saldırıya uğradığını öğrenen Feride dehşete kapılır. Mahir'in böyle bir delilik yapmış olmasından korkmaktadır. Her yerde Mahir'i aramaya başlar. Bir türlü ona ulaşamamaktadır. Ayrıca Sinan'ın saldırıya uğradığı saatlerde Mahir'in nerde olduğunu bilen kimse de yoktur. Olayı soruşturmak için görevlendirilen Yasin ise başka türlü bir şok yaşamaktadır. İfadesini aldığı bütün gazete çalışanları Mahir'den şüphelendiklerini söylemektedir. Mahir daha önce defalarca gelmiş ve Sinan'la tartışmış, yumruklaşmış hatta son geldiğinde de Sinan'ı öldürmekle tehdit etmiştir.
Mehmet Saim'in pes etmeye niyeti yoktur. Necdet'ten yarım bıraktığı işi bitirmesini ister. Ne olursa olsun Sinan'ın yaşaması ikisi için de tehlikelidir. Necdet Sinan'ı öldürmeyi başarabilecek midir?
Bu sırada da olayı soruşturması için Savcı Adnan'ı devreye sokan Mehmet Saim'in eli yeniden güçlenmiştir. Mahir zanlı olarak gözaltına alınır. Olay saatinde Mahir'in babasının yanında olduğunu öğrenen Feride, Mehmet Saim'e gider ve doğruları söyleyip Mahir'i kurtarmasını ister. Mahir Nöbetçi Mahkemeye çıkarılacaktır. Mahir'i hapse attırıp kızından ayırmayı her şeyden çok isteyen Mehmet Saim düşmanını kurtaracak ifadeyi vermek için mahkemeye gelecek midir?

Mazhar Fuat Özkan (MFÖ) – Güllerin İçinden

Güllerin içinden canım
Koşarak koşarak gel bana gel
O güzel gözlerini canım
Süzerek süzerek gel bana gel
Bu küskün yüzün gayrı gülsün canım
Gülerek gülerek gel bana gel
…ahhhhh
Güllerin içinden canım
Koşarak koşarak gel bana gel
O güzel gözlerini canım
Süzerek süzerek gel bana gel
Bu küskün yüzün gayrı gülsün canım
Gülerek gülerek gel bana gel
Dayanamadım gayrı döndüm canım
Diyerek diyerek gel bana gel

Düş Sokağı Sakinleri – Sevdan Bir Ateş (ORJİNAL KLİP)

 

Düş Sokağı Sakinleri – Sevdan Bir Ateş
Senin alev gözlerin
Eritse şu ruhumu
Buz olur kesilirim
Yanarken içim
Sesin bir uçurum
Çağırırsa beni
Kuş olur uçarım
Yanarken içim
Sevdan bir ateş oldu bende
Gönlüm bir deli coştu sende
Saçların rüzgarından
Savururken gönlümü
Sürgün olur göçerim
Bu diyarlardan
Kime dokunur ellerim
Kimi görür gözlerim
Ölüm çıkar karşıma
Yine sen derim
Sevdan bir ateş oldu bende
Gönlüm bir deli coştu sende

 

behzat ç. 5. bölüm

Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi, Emrah Serbes'in aynı isimli romanından esinlenerek hazırlanmış Türk polisiye televizyon dizisi.
Tarkan Karlıdağ yapımcılığında ilk bölümü 19 Eylül 2010 Pazar günü Star TV'de yayımlanmıştır. Başrol oyuncusu Erdal Beşikçioğlu'dur.Yardımcıları İnanç Konukçu, Fatih Artman, Berkan Şal'dır. Güven Kıraç de konuk oyuncu olarak Memduh Başgan rolünde bazı bölümlerde rol almaktadır. Dizinin yayınlanan bölümü sosyal video paylaşım siteleri dışında resmi web sayfasında da yayınlanmaktadır. Akıllı İşaretler Sembol Sistemi tarafından 1. sezon 7 yaş ve üzeri 2. ve 3. sezonlar için 13 yaş ve üzeri için uygun görülmüştür, saati 23:00'a alınıp süresi kısaltılmıştır. Ayrıca dizinin Star TV resmi sitesinde sansürsüz izleme imkanı da vardır.
1. Sezon tatili sırasında Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm adlı filmini çekmiş ve diziyle entegre gitmiştir. Dizinin 2. sezonunun gecikmesinin nedenlerinden birisidir. 3. sezonun bitmesiyle birlikte 2. sinema filmi olan Behzat Ç. Ankara Yanıyor, dizinin devamı olmakla birlikte 1 Kasım 2013'te vizyona girmiştir.
Ayrıca dizi, çekim kalitesi yönünden de diğer dizilerden ayrılır. Dizi, "Canon 5D Mark III" fotoğraf makinesi ile çekilmiştir